SİYASET

CHP Çekmeköy'de Yusuf Polat'ın İstifası Ses Getirdi

Abone Ol

CHP önceki dönem meclis üyesi ve il delegesi Yusuf Polat düzenlediği basın toplası ile partisinden istifa ettiğini kamuoyuna açıkladı.

Öte yandan Mustafa Sarıgül’e de bir çağrıda bulunan Polat; Sizi sorumluluğa davet ediyorum. Artık kayıtsız kalamazsınız. Dinlenmekten yorulduğunuzu düşünüyorum. Kalkın lütfen..

Mustafa Sarıgül’ün Türkiye değişim hareketinin kurucuları arasında yer alan daha sonra CHP’de 2 dönem meclis üyeliğinde etkili muhalefeti ile dikkat çeken Yusuf Polat partisine veda etti. Anadolu Yakası’ndaki bir çok yerel basın mensubunun katıldığı toplantı ile istifa gerekçesini anlatan Yusuf Polat Şu açıklamalarda bulundu:

Basin ve Medya Kuruluşlarının Değerli Mensupları, yapmış olduğum bu kahvaltı davetine katıldığınız için hepinize ayrı ayrı teşekkür ederim. Ülkemizde yaşadığımız bu süreçte, gerek ekonomik hayattaki, gerekse sosyal hayattaki olumsuzluklar bizlere, Cumhuriyet tarihinin en zor koşullarını yaşatmaktadır. İnsanların ekonomik güçleri azalabilir, yaşam tarzlarıyla ilgili kısıtlar yaşanabilir. İşsiz kalabilir, sıkıntılar yaşayabilir.. Hepsini anlayabiliriz. Buna rağmen yine de mutlu olabilirler. Bizim insanımız kalenderdir. Kabullenebilir yeri geldiğinde..

YUSUF POLAT; "CUMHURİYET HALK PARTİSİ'NDEN İSTİFA EDİYORUM"

İnsanların ‘UMUTLARINI’ kaybetmesine neden olursanız, artık onları MUTLU edemezsiniz. Mutlu olmanın en son alt eşiği UMUT' tur. Ülkemizin bireyleri umutsuz ve mutsuzdur. Tabi bu durumun sebebi, Siyaset yapılacaktır. Ülkeyi yöneten iktidar, almış olduğu yanlış kararlar ve beceriksiz yöneticileriyle yaşadığımız bu kriz ve kaos sürecinin asıl sorumlularıdır. İktidarın yanlış politik kararları milletin yaşadığı kriz ve kaosun sebebidir. Bu nettir. Ama milletin yaşadığı Umutsuzluğun sebebi ise Muhalefettir. Bu da nettir. Muhalefet seçmene anlatamamıştır. iktidarın hatalarını da anlatamamıştır. Bunun çözüm yollarını da anlatamamıştır.

Bu necip milletin, yokluğun ve fakirliğin en çoğunu yaşadığı Kurtuluş savası yıllarında da UMUDU Vardı. Ve o umutla Emperyalist ülkeleri dize getirdi. Bugün ihtiyacımız olan duygu, o günkü duygulardır. Öte yandan, Türkiye son 20 yılda bir şeyi daha kaybetti. Sevgi ve Barış dilini. Siyasi Partilere ve liderlerine kutsiyet yüklendi. Sağ Partilerde de durum budur, sol partilerde de durum budur. Halk bu kutsiyete teslim olan faktör durumuna düştü. Tek adam rejimine hayır diyenler, tek adam ile seçim yapar oldu. Sağda ve solda düşüncelerini ifade eden, çözümü anlatan Siyasetçilerden, sağda ve solda birbirine hakaret eden, küfreden siyasetçilere evrilen bir politik ortam oluştu. Herkes çok katılaştı ve taraftarlarına da bunu aşıladı. En alt kademedeki bir Partili, liderin hatasını savunup, rakibinin doğrularını eleştirir oldu. Siyaset çıkmaz sokakta yolunu kaybetti.

Oysa bu vatan, bu memleket hepimizin. Politik ortamda şahsen benim paydaşım şudur; Memleketini seven, milletini seven, işçinin köylünün emeğin hakkını savunan, üretenin yanında olup destekleyen, farklılıklarımızı ayrışma konusu değil, zenginliğimizin sebebi gören, Türkiye Cumhuriyetini Atatürk ilke ve inkılaplarıyla bölünmez bir bütün gören, doğusuyla, batısıyla, kuzeyi güneyiyle hep birlikte kardeşlik türkülerini söyleyebilen herkes benim paydaşımdır. Bu duygularla üyesi olduğum Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifa ediyorum. Cumhuriyet Halk Partisi'nden istifamın özel sebepleri benimledir. Ama genel sebepleri yukarıdaki açıklamaların içerisindedir. Güzel dostlarım, güzel arkadaşlarım, güzel anılarım oldu. Hepsine müteşekkirim. Bu ülkenin güzel geleceğini inşa ederken, harcını beraber karacağımıza eminim.