Namusuz gazeteciler
Gerçekten bu duruma getirildi bu meslek.
40 yılı aşkın süredir gazetecilik mesleğini icra eden biri olarak, sosyal medyada gördüğüm paylaşımlar nedeniyle bu yazıyı yazmak farz oldu.
Bunu yapanlar, gazetecilikle alakası olmayanlar.
Sahte bir isimle paylaşım yapıyor, sonra sayfayı kapatıp gidiyor.
Bunun üstüne atlayanlar,önce mahalleye, mahalle, ilçeye, ilçe, il'e duyurmak için çırpınıyor.
İnsanın kürekle ağzına vurası geliyor vallahi.
Bunun bir iftira olabileceği, bu insanların bir ailesi olduğu, karşı, karşıya kalacağı durumun sonucunu hiç aklına getirmiyor.
Paylaştığı gibi bir de üstüne kaynar su dökülmüş gibi herkesi arıyor.
Halbuki sayfa çoktan kapanmış.
Biraz araştırma yaptığın zaman çoğunlukta işten çıkartılanlar veya farklı bir hatadan dolayı iş akdi fesh edilenler bunun altından çıkıyor.
Son zamanlarda Çekmeköy'de bu daha çok yoğunlukta yapılıyor.
Peki bu yapılan karşısında ne yapılıyor?
Dava konusu ediliyor mu?
Şikayet var mı?
Hiç biri maalesef.
Bir çok meslektaşımız aranıyor, "bunu yapan kimdir, tanıyor musunuz? deniliyor"
Cahil desen, değil.
"Bilişim suçları diye bir yer var. Bu kurum sahte isimlerle mücadele eden ve çok başarılı olan bir devlet kurumu. Ararsan beş dakika sonra bunu yazanı yakalar" diyorsun.
Ama her ne hikmetse bunu yapmıyor.
Bu ara unutmadan epey oldu Çekmeköy'de olan biteni yazmadık.
Geçen sevdiğim dostum Hakkı Demir ile yemekte bir araya geldim, belediye ait sosyal tesislerinde.
"Halkın yeri" denilen yer, tabeladan ibaret kalmış.
İnsan, "nereye geldik" demeden edemiyor.
Büyük hazırlıklarımız var.
Zaten her hafta televizyon proğramına çıkacağım.
Anlatacaklarımız olacak.
Yapılan sayısız yanlışlar var çünkü.
Yazmak bizim görevimiz diyor saygılarımı sunuyorum.
Baki Özışık