SAĞLIK

Sağlıkta Şiddete En Ağır Cezalar Verilmeli

Abone Ol

           Alper ALICI, Türk sağlık-Sen İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı

            Değerli Basın Mensupları,

            Kıymetli sağlık çalışanı mesai arkadaşlarım.

            Salgın döneminde şifa dağıtmak için tüm gücüyle hizmet üreten sağlık çalışanlarına saldırılar bitmek bilmiyor.

            Son olarak Ümraniye Eğitim ve Araştırma Hastanesi Acil Servisinde Covid-19’lu bir hastayı tedavi ederken bizzat bu hasta tarafından Acil Tıp Teknisyeni üyemiz saldırıya uğramış, darp edilmiştir. Arkadaşımız sağlık hizmeti sunarken, sağlığından olmuş, burnu birden fazla yerinden kırılmış, yüz bölgesinde kesikler, kanamalar oluşmuştur. Tüm bunların yanı sıra 1 hafta iş göremez, halkımıza hizmet veremez hale gelmiştir.

            Şu günlerde bu yaşananları görünce söylenecek sözlerin bile anlamı kalmıyor. Saldırıya uğrayan arkadaşımıza geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Şifa dağıtan ele saldıran insanlıktan nasibini almamış bu yaşam formununda karantinası bittiği gün göz altına alınarak, kamu görevlisine saldırı ve kamu hizmetini engellemekten tutuklanmasını istiyoruz.

Çünkü sağlıkta şiddetin sonu, anında hapis olmadığı sürece bu vahşetinde sonu gelecek gibi durmamaktır.

            Geçtiğimiz yıllarda TBMM’de sağlıkta şiddete yönelik bir düzenleme hayata geçmiştir. Ama görülüyor ki, bu düzenleme uygulamada hayata geçmemiş, düzenlemenin yaptırımları hissettirilememiştir.  Ancak şiddet uygulayan canilerin salıverildikten sonra oluşan kamuoyu tepkisi nedeniyle tekrar tutuklandıklarına şahit olmaktayız.

Bu nedenle sağlık kurum ve kuruluşlarının sıfır toleranslı alan ilan edilmesi önerimiz süratle hayata geçirilmelidir.

            Burada işlenen saldırı suçunun cezasının ertelenmesi, paraya çevrilmesi imkansız hale getirilerek hapis cezası ile cezalandırılması gereklidir.

            Ayrıca şiddet uygulayanlara acil haller dışında kamu sağlık hizmetinin belirli bir süre ücretli verilmesi biran önce hayata geçmelidir.            

Kınamakla, unutmakla veya bu durumu münferit bir olay gibi görmekle bu şiddetin ne sonu gelir ne de çalışan kendini güvende hisseder.

            Hastalarının hayata tutunması için çalışırken kendi hayatını kaybetme endişesine artık sağlık çalışanlarının tahammülü, sabrı kalmamıştır.

            Biz sağlık çalışanları olarak virüsle mücadeleye hazırız, tüm toplumca görüldü ki buna inancımızda, gücümüzde var. Salgında, kar yağdığında, sel bastığında, deprem olduğunda herkez kendi derdine düşerken, evinden çıkmazken bizler evimizde çocuğumuzu, eşimizi, hasta yatmakta olan ana babamızı bırakıp insanımıza sağlık hizmeti sunmak için hastanelere gelmekteyiz, gerektiğinde gecemizi gündüzümüzü çalıştığımız kurumlarda geçirmekteyiz. Yolu kapanan köylere mezralara traktör üstünde canımız pahasına ulaşıp insanlara nefes olmak için çaba sarfetmekteyiz. Sınırda, sınır ötesinde askerimizle birlikte omuz omuza vatan müdafası yapıp şehit olmaktayız. Ve bundanda gurur duymaktayız. Şiarımız halka hizmet Hakk’a hizmettir. Ama bu yüce devletin, güzide insanlarına hizmet ederken, karşımıza çıkan insanlıktan nasibini almamış bu varlıklarla mücadele edemiyoruz. İnsanımızın sağlığı için emek sarfederken sağlığımızı, hayatımızı kaybediyoruz ve buna karşı koyamıyoruz. Bizim ne koruyucu kalkanımız, ne savunmak için silahımız nede böyle bir eğitimimiz var. Biz yaşatmak için varız, yok etmek için değil. Yaşatırken yok olmak istemiyoruz.

            Bu nedenle bir kez daha vurguluyoruz ve kanun yapıcılardan rica ediyoruz. Sağlıkta şiddettin son bulması için, sağlık çalışanının sağlıklı çalışması için gerekli düzenlemeleri lütfen bir an önce hayat geçirin.

            Bizim sesimize kulak verin.

            Yaşatmak için yaşamak istiyoruz.

Alper ALICI, Türk sağlık-Sen İstanbul 2 Nolu Şube Başkanı 02163459985 – 05074798034