Yılmaz, yaptığı konuşmada, "Biz inanın rekabet açısından bu muhalefetten şikayetçi değiliz. Açık konuşalım, yani bir şikayetimiz yok. Ama ülkemiz adına daha nitelikli daha güçlü bir muhalefetin olması gerektiğini de düşünüyoruz" dedi.

Ümraniye Belediyesinin ev sahipliği yaptığı Doğu Güney Doğu Hemşeri Buluşmasına  
Bingöl Vakfı Başkanı Mahmut Varol, Ab-ı Hayat Platformu Başkanı Sabri Bağış, KİSİAD Başkanı Mehmet Ali Dağıstanlı, Mv Adayı Yunus Fırat Aydın katıldı. 

 

"Doğu ve Güneydoğu Hemşeri Buluşması' programına katılan Cevdet Yılmaz, "Ama hala ana muhalefet genel başkanı çıkıp da ben halkın özgür iradesiyle ortaya koyduğu bu sonuca saygı duyuyorum. Kazanan Recep Tayyip Erdoğan’ı tebrik ediyorum diyemedi maalesef. Bu da halkın vicdanına havale edeceğimiz bir tutumdur. Hiç doğru bir yaklaşım değildir. Kazananı tebrik eden kazanır. Demokratik olarak kazananı tebrik etmek size kazandırır, kaybettirmez. Ama bunu bile maalesef idrak edemiyorlar. Bu 2 seçim arasında depremzede vatandaşlarımızı suçlamışlardı. Şimdi de köylü vatandaşlarımızı suçlamaya başladılar. Onlar ne derse desin. Depremzede vatandaşımız da başımızın tacı, köylü vatandaşımız da başımızın tacı, şehirli vatandaşımız da başımızın tacı. Bizim sadece küçük bir tavsiyemiz olabilir. Muhalefete danışmanlık yapmak durumunda değiliz ama bizi bu duruma da düşürüyorlar maalesef. Başarılı olmak istiyorlarsa topu başka yerlere atmak yerine aynaya dönüp kendilerine baksınlar. Kendilerine baksınlar. Eksiklerini sorgulasınlar. Bizim zihniyetimiz böyledir değerli kardeşlerim. Ben yıllardır bu hareketin içindeyim. Bu partinin içindeyim. Başarılı olalım olmayalım şu oy oranını alalım veya başkasını alalım. Biz her seçim sonucu oturup muhasebe yaparız. Başarılı olsak dahi niye daha fazla başarılı olmadık diye sorarız. Kendimizi sorgularız. Politikalarımızı sorgularız. Vatandaşımız bize ne mesaj verdi diye kendimize sorarız. Keşke ana muhalefet de aynısını yapabilse. Biz inanın rekabet açısından bu muhalefetten şikayetçi değiliz. Açık konuşalım, bir şikayetimiz yok. Ama ülkemiz adına daha nitelikli daha güçlü bir muhalefetin olması gerektiğini de düşünüyoruz" diye konuştu.

"ESKİSİNDEN DE DAHA İYİ BİR NOKTAYA BU ŞEHİRLERİMİZİ GETİRECEĞİZ"

Cumhurbaşkanı Yardımcısı Yılmaz, "Deprem nedeniyle yıkılan bölgelerimizde mutlaka gereği neyse yapmaya devam edeceğiz. O konuda da Sayın Cumhurbaşkanımız dünyada hakikaten, herkesi şaşırtan bir hızla bu çalışmalara liderlik yaptı. Şu anda birçok bölgemizde inşa çalışmaları başlamış durumda. İnşallah bir süre sonra göreceksiniz, eskisinden de daha iyi bir noktaya bu şehirlerimizi getireceğiz. Geçmişte Vanlı hemşerilerimiz vardı mı? Burada bilmiyorum ama, Van depreminden sonra nöbetçi bakan olarak ben Van'da görev yapmıştım Erciş'te. Gerçekten o dönem bir umutsuzluk hali vardı. Sanki depremden sonra artık kimse geri gelmez. Eski Van oluşmaz diye bir anlayış vardı. Ama bugün geldiğimiz noktada, Van deprem öncesine göre 200 bin nüfusu artmış bir ilimiz artık. Eskisinden de daha büyük bir hale geldi. Ben hatırlıyorum, o yıl sonunda toplam ne kadar ödenek var diye Cumhurbaşkanımız o zaman başbakan sordu ve kalan tüm ödeneğimizi Van'a gönderdik. Türkiye’nin bütçesinde o yıl kalan tüm ödeneği Van'ın inşası için Van'a gönderdik. ve yeniden bir Van inşa edildi. Aynı anlayışla inşallah bu deprem bölgelerimizin yaralarını saracağız. Çok daha güçlü bir şekilde yolumuza devam edeceğiz. Tabii ki bazı sorunlar bir günde hallolmuyor. Tabii ki bazı sorunları belli bir sabırla planla programla ele almamız gerekiyor. Orada da sizlerin sabrını, desteğini bekliyoruz. Yeni bir hükümetimiz var, güçlü bir hükümetimiz var. Planlı ve programlı bir şekilde, adım adım, belli yol haritaları oluşturarak bütün bu meselelerle ilgileneceğiz. Bir taraftan bu enflasyon sorununu aşmak için mücadele edeceğiz" şeklinde konuştu.  

Ümraniye’de gerçekleşen Doğu ve Güneydoğu bulunmasına ev sahipliği yapan Ümraniye Belediye Başkanı İsmail Yıldırım  gündeme dair önemli bir konuşma yaptı. 
 

Program sonunda iş insanı İbrahim Zirekoglu, Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'a hediyesini sundu. 

Yıldırım konuşmasında; “Ülkemizde yaşayan 85 milyon vatandaşımız bir bütündür. Maalesef siyasette bir türlü kabul görmeyen birileri, Kürt, Türk, Laz, Çerkez diye akıllara ziyan dış güçlerin de desteğini arkasına alarak fitne fesat çıkararak ortalığı karıştırmak için ellerinden geleni yapıyorlar. Ancak yüce milletimiz bu oyunlara gelmedi, içimizdeki ve dışımızdaki, hainlere fırsat vermedi” dedi.

Başkan Yıldırım konuşmasının ardından ünlü şair Ozan Hacı Gürha’ın şu şiirini okudu. 

 Ben Anadolu’yum Şiir 

Bir yanımdan şafak sökerken bir baştan bir başa
Her gün selam veriyor güneş, kurda-kuşa.
Dört mevsim bir yaşarım, yok cihanda böyle eş,
Akşam sefasından, ufuklardan batıyor güneş.
İşte ben Anadoluyum, yiğidim çatıktır kaşım,
Bir babanın öz oğluyum, yedi kardaşım.
Yedi oğlum var biri Aras’tır, bir ucunda Serhat,
Bir kızım var Dicle’dir, bir oğlum var Fırat,
İki ikizim var Seyhan-Ceyhan kıskançlık verirler ya da,
Her nesneye can verilir, yeşil Çukurova’da.
Bir oğlum var, uzun boyludur rengi Kızıl ya,
Bir kızım vardır, kaşları hilaldir adı Sakarya.
İşte benim ben, ben Anadoluyum.
Ben Türk’üm, Kürd’üm, Zaza’yım, Laz’ım, Çerkez’im, Dadaş’ım!
Dedik ya… Bir babanın öz oğluyum, yedi kardaşım,
Ben Karadeniz’de Laz’ım Hazar Denizi’nde Abhaz’ım,
Bir elimde kemençe, bir elimde sazım.
İşte benim ben, ben Anadoluyum!
Ağrı Dağı’nda güvercinim.
Bitlis’te Ahlat, Van’da Gevaşım!
Ben Bingöl dağların da çobanım, Muş ile kardaşım.
Hakkari’de Ahmed-i Hani Feqiye Teyrana kuşum
Ben Cizre yollarında Mem-u Zin ile yoldaşım
Batman’da petrol, Diyarbakır ovasında pamuk,
Melikahmet dükkanın da kumaşım.
Siirt’te Koçero, Mardin’de Süryani, Antep’te Şahin,
Urfa’da Halil-ul Rahman sofrasında aşım.
Ben Erzincan’da Terzi Baba Elazığ’da Gagoşum.
Ben Munzur’da alevi, Sivas’ta kızılbaş’ım.
İşte benim ben, ben Anadoluyum!
Ben Hatay’da Arap’ım,
Habib-i Neccar’a yandaşım,
Ben Malatya, Adıyaman, ben Maraş’ım,
Ben Kayseri, Kırşehir, Kırıkkale, eğilmez başım.
Ben Yozgat, Tokat, Ankara vatan duvarında taşım.
Adana, Antalya, İzmir, Bursa’dan hoşum
Sakarya, İzmit, İstanbul aşkıylan sarhoşum,
Ege’de Efe Trakya’da Roman
Marmara’da Mamoşum,
Ben “Yurtta sulh Cihan’da barışım”
Ben Kuran-ı Kerim’in ışığında çağdaşım
Ben Anadolu erenleri Mevlana, Yunus, Hacı Bektaşım!
Ey sevgili kendine gel… Sen; Bensin…Ben; Sizim.
Çanakkale’de yatan binlerce kefensizim.
Beni benden ayırmak ne mümkün,
Aynı bedenim, aynı kemiğim, aynı tırnağım, aynı dişim.
Ben anayım, ben babayım, ben dayı, yeğenim, ben eşim.
Ya Rabbi! Sana arzuyu niyazım var; “ayırma beni Hak’tan”
Ya Rab! koru beni düşmanlardan, dış mihraklardan.
Otuz beş yıldır … “Ne baharım var ne yazım, mevsimde kışım.”
Ben üzgünüm, ben kırgınım, ben ağlayan gözlerde yaşım.
Ben GÜRHAN’ım, garip OZAN’ım, bu topraklarda vatandaşım.

Editör: Haber Merkezi