14 Mayıs’ta gerçekleşecek seçimlerde İstanbul 1.Bölgeden aday adayı olduğunu açıklayan Gurbetçi, gazetemizin sorularını yanıtlayarak gündeme dair çok önemli açıklamalarda bulundu.
Sn. Gurbetçi, uzun yıllardır sosyal, bürokrasi ve siyasi alanda faaliyetleriniz var. Gazete okurlarına neler söylersiniz ?
-Genel bir soru oldu.
Türkiye; nüfus yapısı, tarihi geçmişi, jeopolitik, stratejik konumuyla dinamik bir ülke. Doğal olarak etki alanı ve etkilenme alanı çok geniş. Mavi vatan, gönül coğrafyası gibi kavramlar tarihi büyüklüğün yanında mazlum milletlerin beklentisi ile beklentilerimizin iz düşümünü oluşturuyor. Bu ideal de bize sorumluluklar yüklüyor.
Türkiye son yıllarda adından çok söz ettiriyor. Daha düne kadar ülkemizi tatillerden ve ucuz işgücünden hatırlayan özellikle genç Almanlar, gazete ve televizyonlarda o kadar çok bahsediliyor ki ülkelerini R. Tayyip Erdoğan’ın yönettiğini sanıyor. Şaka gibi ama gerçek.
Türkiye’yi sarıklı, bıyıklı, fesli karikatürize eden Batı, hızını alamayınca “ diktatör “ gibi yaftalamalarla karalamaya çalışıyor.
Akdeniz ve Karadeniz’de sadece birkaç ülkede olan sismik, petrol ve doğalgaz arama gemileriyle sahada olan, savunma sanayi, otomobil, ihracat artışı, 32 milyon çalışan sayısıyla, düşük faiz ve üretimi teşvik gibi pek çok alanda ciddi mesafeler aldı.
Üstelik;
11 şehrimizi derinden etkileyen asrın depremi, 50 bine yakın vefat eden vatandaşımız, barınma, beslenme, iş kurma ve 104 milyar dolarlık yeniden inşa en önemli ev ödevlerimizden.
Bu süreçte Türkiye’nin maddi gücünü aşan düzeyde depremzedelere katkı ve EYT’den deprem bahanesiyle geri adımın olmayışı kararlı duruşun yansıması.
Bölgesinde tam anlamıyla istikrarlı bir yönetim, oyun kurucu, uzlaştırıcı ve saygın yapıya sahip olarak hızlı büyüme trendi, bazı ülkeleri endişeye sevk etti ve doğal olarak da tezvirata başladılar.
Dünya bu seçim ve sonrası şartlarına odaklanmış durumda.
Birçok anlaşmalar, doğrudan yabancı sermaye ve üretim Mayıs seçimine odaklı.
Üretim ve katma değerli mal ihracatı arttıkça daha da güzel olacak.
Seçim ve ittifaklar ile ilgili ne söylersiniz?.
-Başkanlık sistemine geçildikten sonra, ittifaklar halk nezdinde oluyor.
Birçok partinin seçim öncesi ittifaklar kurarak 50 artı 1’i hedeflemesi, toplum barışına da katkı sağlamaktadır.
Parlamenter sistemde ise seçilenler mecliste ittifak arayışına giriyor, pazarlıklar yapılıyor, hükümetlerin kuruluşu uzuyor, kurulsa bile kısa süreli hükümetler kurulabiliyordu.
Bir yılı bile doldurmayan birçok hükümet kurulmuştur.
Sonuç istikrar yok!
Üretim yok!
Zaman kaybı çok!
Başkanlık sistemini destekleyen biri olarak, zamanla bu yeni sistemin daha iyi oturacağını söyleyebilirim.
Cumhur İttifakı homojen yapısı, tecrübe ve istikrarıyla güven, Millet İttifakı ise heterojen yapısıyla fikri planda “ zoraki birliktelik “ algısı oluşturuyor.
Milletimizin seçmen refleksi uzmanlık düzeyindedir.
Ölçer, tartar, biçer doğruyu seçer.
Sizin İstanbul özellikle Anadolu Yakası’nda tanınırlığınız, İSPARK Kurucu Genel Müdürü olarak değnekçiliği bitiren ve otoparkçılığı sektör ve ulaşımın önemli bir parçası olmasına katkınız, uzun yıllar teşkilatların birçok kademesi, Ümraniyespor başkanlığınızda tesisleşmesine katkınız, sivil toplumlarda aktiviteniz biliniyor. Bu süreçte adaylık düşünüyor musunuz?
Kapsamlı bir soru.
Hizmet etme ve gayretimizi, AK Parti ve Cumhur İttifakı’nın oy yüzdesinin artmasına da katkı sağlama sadedinde aday adaylık müracaatında bulundum.
Seçime iki aya yakın zaman var. Bu süre hem uzun hem de kısa. Birçok partide adaylıklar netleşince hoşnutsuzluk oranı artacaktır. Bu durum ittifakların oy yüzdelerine ciddi etki yapabilir. Millet İttifakı bu manada zor bir süreç yaşayabilir. İki aylık süreyi doğru ve stabil yönetme kabiliyeti Cumhur İttifakı’nda görülme ihtimali çok yüksek.
Oran vermek birçok kişinin kaçındığı bir durumdur.
Tecrübem, okumalarım, sezgiler ve tespitlerime göre 53.2 Cumhur İttifakı lehine sonuçlanacağı yönünde.
14 Mayıs 2023 seçimleri, Türkiye’nin yeniden şahlanıp yükselişine devam ya da duraklama hatta gerileme, hatta “bölünme” dönemine kapı aralayacağı çok önemli bir seçimdir.
Sağduyu sahibi milletimiz düşünerek, konuşarak, istişare ederek, mukayese ederek en doğru kararı verecektir.
Çok uzun konuları kısaca aktarmaya çalıştık. Seçimin milletimizin birlik beraberliğinin devamı ve kardeşlik içinde bir yarış olmasını diliyorum.
