Nasıl da yalnızlaşıyoruz giderek.

Nasıl da yabancılaşıyor

Birbirimize.

Biz miyiz bu insanlar;

Bu konu komşu,

Bu arkadaş, eş dost,

Bu mahalle, bu sokak

Bu çoluk çocuk, ana baba,

Bu kardeşler biz miyiz?

Biz ne hale geldik böyle?

Mal davası mülk davası derken,

Kardeşin kardeşle küs olduğu

Benlik, senlik kavgaları yüzünden yuvaların,

Menfaatler yüzünden dostlukların bozulduğu...

İnternetti, televizyondu, hazır gıdaydı derken...

Komşulukların unutulduğu

Bırakın omuz omuza, göz göze gelmeye korkar oldu

İnsanlar.

Sanırsınız ki parayla satılıyor, küçücük gülümsemeler, bir kuru merhabalar...

Herkesin burnu Kafdağı’nda

Oysa herkes sadece bizim gördüğümüz kadar.

Bilmiyorlar başımızı çevirsek, hiç yoklar.

Ne yazık ki, miras karşılığı sevilir oldu ana babalar.

Yalan oldu gerçek sevdalar...

Eskiden bir bakıştan, bir gülüşte titrerdim yüreklerimiz,

Şimdilerde ise kızın fiziği

Oğlanın para pul kavramı ile

doğru orantılı  sevgilerimiz..

İki gün gönlümüzü eyler, heyecanımız bitince yeni heyecanlara doğru çeker gideriz.

Kısacası öğütür biz;

İnsanı,

Aşkı,

Sevgiyi,

Vefayı,

Dostluğu,

Arkadaşlığı öğütürüz biz.

Sanırım, hep katkılı gıdalar yüzünden bunlar.

Ya da, internet mi, acaba neden.

Ya da zayıflayan imanlarımız?

Belki de giderek kaybolan

Vicdanlarımız…

Öğütüle öğütüle un ufak olmuş insanlığımız…