Taşdelen, dernek merkezi Yalçınkaya Plazada ASİAD Başkanı Yücel Yalçınkaya Başkanlığında gerçekleşen toplantıya yurt içinden ve yurt dışından çok sayıda iş insanının yanı sıra, 8. Cumhurbaşkanı merhum Turgut Özal’ın oğlu iş insanı Ahmet Özal da katıldı. Toplantıda İş insanları Ahmet Özal'a yoğun ilgi gösterdi.

Kurucu Genel Başkan Yücel Yalçınkaya, ASİAD’ın toplumun tüm kesimlerini hatip ettiğine dikkat çekerek, ulusal ve uluslararası yapılanmaların gün geçtikçe daha da büyüdüğünü ifade etti.

YÜCEL YALÇINKAYA, “ASİAD, SİYASET ÜSTÜ BİR SİVİL TOPLUM KURULUŞUDUR”

ASİAD’ın siyaset bir üstü bir sivil toplum kuruluşu olduğunu dile getiren Başkan Yücel Yalçınkaya, “Bizim temel felsefemiz vatan, millet ve devlet için çalışmayı hedef tutmuş ve millete ve devletimize hizmet yolunda her fedakârlığa hazır kimseler olarak çalışmalarımızı aralıksız sürdürüyoruz. Bu kapsamda sivil toplum kuruluşları tüm demokrasilerde olduğu gibi ülkemizde de en önemli unsurların başında gelmektedir. Ulusal ve uluslararası yapılanmasıyla ASİAD, aramıza katılan birbirinden değerli isimlerle her gecen gün daha da büyümektedir. 14 üniversiteden akademik kurul temsilcileri olan, ülke içinde ve dışında temsilcilik sayımız hızla artmaktadır. ASİAD’ın ülkesine ve milletine katma değer sunan, siyaset üstü bir yapılanma olduğunu bir kez daha huzurlarınızda vurgulamak istiyorum. Ülkemizin gelişiminde büyük katkısı olan savunma sanayisinden büyük yatırımlara, bilim ve teknolojiden ar-geye çok önemli buluşlara imza atan isimleri ASİAD çatısı altında buluşması hepimiz için onur ve gurur kaynağı oluyor. Ülkemizin üretimine, sanayisine ve istihdamına önemli katkılar sağlayan sizlerin ilgi ve destekleriyle ASİAD, birçok ufak siyasi partiden bile daha büyük bir yapıya kavuşmuş durumdadır” dedi.

AHMET ÖZAL, “STK’LR DEMOKRASİLERİN OLMAZSA OLMAZIDIR”

ASİAD’a misafirperlikleri için teşekkürlerini sunan Ahmet Özal,  sivil toplum kuruluşlarının demokrasinin olmazsa olmazlarından olduğunu dile getirdi. Özal, “öncelikle şunu ifade etmeliyim ki, ülkemizde yapılan askeri darbeler demokrasimize büyük zararlar vermiştir. Özellikle 1960 Askeri Darbesi, 80 darbeleri ve darbe girişimleri ülkemizde demokrasiye ciddi şekilde aksatmış ve kalkınmamıza ciddi zararlar vermiştir. Bu kadar huzursuz bir ortamda demokrasi yara alır, ekonomi ve huzur ortamı bozulur. Zor süreçlerin ardından her dönem güçlü ekonomik hamleler yapan ülkemizde demokrasinin oturması ve bugünlere gelmesi hiç de kolay olmamıştır. Onun için bundan sonraki süreçler demokrasimiz için çok önemlidir ve sizin gibi sivil toplum kuruluşlarına önemli görev ve sorumluluklar düşmektedir” şeklinde konuştu.